30 Eylül 2012 Pazar

20 Eylül 2012 Perşembe

Eeyy İstanbul ...

Ey İstanbul
Geldim yine ziyaretine
Seyrediyorum
Boğazını, köprünü, kuleni
İçerken Sarayburnu'nda bir fincan kahveni
Kırk yıl hatırı var derler
Gerçekten öyle mi?

Ey İstanbul
İçinde tarih barındıran
Sular, insanlar, adalar
Farkında olmadan baktığım her yerde
Hatıralar arıyorum kendime
Söyle
Ne kadar yadigâr tutuyorsun içinde?

Ey İstanbul
Uğrunda nice sahifeler yazılmış
Benimkisi yanlarında hiç kalmış
Nedir seninle
Aramızda olan?
Nedir sendeki
İnsanları kandıran?

Ey İstanbul
Milyonları çekersin kendine
Söyle
Doymazmısın hiç ilgiye?
Kaç seferdir geziyorum seni
Bitmiyorsun
Daha benden ne kadar gelmemi istiyorsun?

Ey İstanbul
Buradayım işte
Al alabildiğini benden
Niyetim üç beş günlük hatıra senden
Daha fazla ne verebilirsin ki bana
Hissediyorum, biliyorum çünkü
Ben ait değilim sana ...




B.T.

19 Eylül 2012 Çarşamba

Crisis miljardairs

Miljardairs nog rijker, miljonairs wat armer

maandag 17 september 2012 | 15:40

SINGAPORE - Veel miljardairs zijn het afgelopen jaar nog rijker geworden dan ze al waren. Miljonairs daarentegen raakten geld kwijt. Dat blijkt uit maandag gepubliceerd onderzoek van de organisatie Wealth-X, die zich verdiept in de ultrarijken.

www.destentor.nl

11 Eylül 2012 Salı

Sorumluluk sorunu

Çocuklarımızı seviyorsak, hayatta - Allah katında - başarılı olmalarını istiyorsak, duyarlı birer insan yetiştirmek istiyorsak; onlara küçük yaştan başlayarak küçük sorumluluklar vermeliyiz. Onlar büyüdükçe onlara verdiğimiz sorumluluklar da büyümeli.

Çünkü sorumluluk insanı geliştirir. Sorumluluğun nasıl taşınması gerektiğini öğretir. Başarıya ulaşmayı ve onu hissetmeyi öğretir. Doğru sorumluluklar duyarlılık da oluşturur. Doğruyu yanlıştan ayırt edebilmeyi öğretir. Ve bunlar İnşaallah çabalamaya götürür insanı. Ve nihayetinde vefakâr ve fedakâr olmaya da.

Zoraki davranışlar öğreterek kalıcı bir değer elde etmek zor. Onlara sorumluluk verelim ki kendileri o değerleri içten geliştirsinler. Böylece kendilerinin geliştirdikleri değerler daha kalıcı olur.

Öğüt vermek - verebilmesini bilirsen - güzel. Ama öğüdü tutmak çok daha zor gözüküyor. Dıştan sunulan değerleri taşımak çok da doğal değil insan için her halde. Ama içten geliştirilen değerler sanki daha değerli ve daha kalıcı.

B.T.

p.s.
henüz bizim üzerimizde olan belirli sorumlulukları evladımıza devretme cesaretini göstermek de sorumluluk vermek kadar önemli.

5 Eylül 2012 Çarşamba

Dön gel

Gecenin içinden sesleniyorum
Karanlıklara bürünmüş
Yalınız kalabalıklardan
Dallarım toprağa deyiyor gibi
Köküm göğe ermiş
Duyun
Yağmur yağıyor yukarı doğru
Görün
Güneş batıdan değil güneyin kuzeyinden doğuyor
Ay bölünmüş artık dolmuyor
İkisi okadar ışık saçıyorlar ki
Etraf kapkaranlık
Dünyaya baktıklarında bizi arılar gibi
Karıncalar gibi yoğun görüyorlar
Sayımız git gide artıyor
Ama ne ile meşgul?
Kadınlar erkek olmuş
Erkekler kadın
Ama herkes çocuk
İnsanlar hayvanlaşmış
Hayvanlar insanlaşmış
Ve bizi anlamıyorlar
Bitkiler şahit
Farkındalık uzak
Bilinç uzak
Cehalet yakin
Cehenneme o kadar yakınız ki
Gözyaşı dökülmeden buharlaşıp gidiyor
Cennete de o kadar uzak
Gökyüzünde hiç bir yıldız göremezsin
Hepsi kaymış
Dileklere kurban gitmişler
İnsanlar kendi yurtlarında kayıp olmuşlar
Neyin peşinden koşuşturuyorlar?
Kimileri zan içinde emin
Kimileri emin olduklarından ırak
Önderlerin ayak izleri silinmiş
Yollar artık belirsiz
Yollar artık yolsuz
Ama senin hâlâ seçme imkânın var
Öyle gidecek misin?
Yoksa dönüp gelecek misin?
Hadi dön
Hadi gel
Artık
Dünyayı - bir daha - tersine dönderelim

B.T.